User-agent: Mediapartners-Google Disallow: User-agent: * Disallow: /search Sitemap: http://sifirinaltinda.blogspot.com/feeds/posts/full/default?orderby=updated kısa film, sıfırın altında, sinema

Yeni Sitemize Gitmek İçin Resmi Tıklayın

3 Aralık 2009 Perşembe

Sıfırın Altında Bulmadım Mı Seni.

Gözleri bu kentin en eski harabesiydi. Bir tarih gizliydi ötesinde bakışlarının. Yüreğine işliyordu baktığında karşısındakinin gözlerine. Teni cevahir bir zırh gibi saklıyordu yıllar yorgunu ruhunu. Sanki her an savaş içindeydi hayatla, o yüzden zırhını hiç çıkarmıyordu. Saçları zindan parmaklıkları, yüzü arkasında tecrit mahkûmu. Her daim mutsuz ve umutsuz. Konuştuğunda ölümden bahsetti özler gibi sanki. İyi bilirmiş ölümü çünkü çok arkadaşı ölmüş gözlerinin önünde. Kimi tiner müptelası, kimi yankesici. Sokaklarmış evi sıfırın altında.

29 Kasım 2009 Pazar

HIŞTO

Doğu anadolu  bölgemizin güzel, şirin aynı zamanda çekilmez şehri Erzurum'da yaşayan bir topluluk olan hıştolar: bu yöreye M.Ö. 729 da dor göçleriyle birlikte yerleşmişlerdir. Zamanla bölgeye yayılıp tamamiyle hakim olan hıştolar modern zamanın cumhuriyet Türkiyesinde Marmaraya kadar İstanbulun arka sokaklarına yayılmışlardır. bölgeye göre isim farklılıklarıyla anılan hıştolar yer yer kıro, hırto, hışt, hayvanoğlu hayvan gibi isimler taşır. Bizse hıştoları daha özele indirgeyip Anadoluda ilk yerleştikleri mekan olan ; Erzurumda ele alacağız .

26 Kasım 2009 Perşembe

Özür Diliyorum Herkes Adına Senden

Gel otur şöyle yoruldun. Hem çok yaşlısın biraz dinlen. Bir iki laf edelim Geçmişten ve bu günden. Eskiden daha güzeldin. Severdim seni. Bana karşı daha naziktin. Anlardın beni. Ne düşler kurardık beraber. Kocamandın benim gözümde şimdi ufaldın. Ama suç senin değil seni bu hale getirenlerin. Çok üzdüler seni benim gibi. Aslında biz bir bütündük seninle. Sen benle vardın bende senle. Diğerleri bilemedi benle seni. Onlar hep ben le var oldular sende. Egolarının girdabında dönerken, senin onlar için durmadan dinlenmeden döndüğünü unuttular. Başları döndü bir süre sonra seni unuttular.

25 Kasım 2009 Çarşamba

O GÜNKÜ GİBİ VATAN SAĞOLSUN

Yoksulduk belki ama hiç yoksun bırakmadı bizi babam. Çiftçilikle sağlardı geçimini toprak doyururdu karnımızı. 30 haneli bir köyde büyüdüm. Bir muhtarımız birde imamımız vardı bu yüzden önce Allah’ı sevdik sonra vatanı. Okuyamadım üniversiteyi liseye kadar zar zor geldim. Meramımı anlatacak kadar öğrendim okumasını ve yazmasını. Karşı evde oturan komşunun kızı Ayşe’yi sevmesini kendim öğrendim ama.

23 Kasım 2009 Pazartesi

Karabasan

Toplumumuzun psikolojisinin altlarında yaşayan bir varlık olan karabasan; rüyamızın takriben üçüncü rem döneminden sonra uyanmaya yakın olarak; uyandırmamak için hayal dünyamıza ce eeee diyen varlıktır.
Bu insan üstü varlığın cisimsel kimliği olmamakla birlikte tipinden anladığımız kadarıyla cinsiyetinin erkek olması tahmin edilmektedir.

sıfırın altıda yaşamak...

sıfırın altında yaşıyoruz, donuk ve kötekli bu şehirde. Kar buket buket üstümüze buz gibi serpildikçe bazen çıkar gibi oluyoruz artıya, hayır! çıkmamışız. Meğersem yükseldiğini zannedermiş alçalırken insan.Peki ya sizler? uzatırmısınız bu yokluğumuzda varlığınızı; sıcak bir nefes, bir sıcak gülüş. Esirgermisiniz amatör kalbimizden Profesyonel ruhunuzu? Bir çocuğun oyuncak mutluluğunu yaşatırmısınız bize şu günlerde buruk yüreğimizin kısa filmini çekerken, belki ... Ama bizler, vazgeçmiycez omzumuza dokunmasanızda. Hep çalışıcaz savaşamasak safra savaşıyormuş gibi çırpınıcaz kara Kalemli sarı Kağıtlar üstünde sıfırın üstünde olmasada sıfırın altında ...

Sabri Becerikli ^ ^ ^ ^

20 Kasım 2009 Cuma

Dile Kolay Mı, Zor Mu ?

Kelimelerin yetmediği anlar vardır hayatta. Dilin söylememek için boğaza kadar kaçtığı, yüreğin ise dili olanca gücüyle ileri ittiği anlar. Böyle anlarda çelişir vücutta iki organ. Biri kalptir diğeri beyin.

Kalp; düşünemez olsun ister beyin, beyinse kalbe hükmedebilmek. Bu durumda iki yol vardır iki tipte insan. Birinci yol beyni dinlemektir ki birinci yolda birinci tip insan beyni dinleyen mantıklı insandır vazgeçer söylemek istediğinden. Hayatına devam eder kaldığı yerden. Söylemek istediği şey sanki hayatında hiç olmamış gibi devam eder yoluna. Birinci yolda ikinci tip insan beyni dinler ama kalbi rahat bırakmaz onu. Söylemek istediği şeyi asla söyleyemez fakat her gece sabahlara kadar provasını yapar yatakta. Binbir çeşit söyleme yolu bulur hayal dünyasında ama sabah olupta güneş doğduğunda, beyin çalışmaya başladığında yani, kalp üvey evlat olur vücutta. Esas oğlan devreye girmiştir nihayetinde. Söyleyipte ne olacak hem. Hayatını devam ettir nasıl gidiyorsa öyle. Bu tip insanlar sadece geceleri acı çeker beyin düşünmez olunca.

19 Kasım 2009 Perşembe

Karşıyım

18 Kasım 2009 Çarşamba

Şehr-i Hüzün ve Yalnızlık Ağacı

Yağan ilk kar hep hüzün verir bana. Tanrı'nın gözyaşlarıdır gökyüzünden süzülen damlalar ve hep gece yağar ilk kar şehre. Belki de tanrı görmesini istemez gözyaşlarını kullarının. Onlar için sessizce ağlar. Hüzün kaplar dört bir yanı o gece. Bulutlar mendil olur tanrının gözyaşlarına, yerde bembeyaz kalır yaşlar. Böyle gecelerde çıkmak istemem sokağa, o kutsal yaşlara basmak saygısızlık olur diye. Pencereden izlerim nazlı nazlı süzülen yaşları sokak lambalarının sarı ışıkları aydınlatırken. Sonra o ağaç gelir aklıma. O da ağlar geceleri şehre. Yalnızlık ağacıdır onun adı tek başına kocaman bir tepenin zirvesinde.

Toplist

firma ekle prank4u.de - Pagerank Anzeige ohne Toolbar SEO and Google Ranking - Pagerank Anzeige ohne Toolbar Besserer Pagerank SpeedRank.de Check Your Speed-Ranking!